SABRİ BERKEL, DÖNEMLER II (1955 – 1990) SERGİSİ KATALOĞU
Ressam adı: Sabri Berkel
Basımevi: Yapı Kredi, 2006
Türü: Katalog
ISBN: 975-08-1160-7
Sıra No: KTLG 045
Sanat anlayışını “Yeni sanat eski sanat diye bir şey yoktur. İyi ve büyük sanat, kötü ve küçük sanat vardır” diye özetleyen Sabri Berkel, Kâzım Taşkent Sanat Galerisi’ne ikinci kez konuk oluyor.Yaşamı boyunca, sanatıyla çağdaş dünya ile hesaplaşmayı ve bu dünya karşısına koymaya çalıştığı hümanist değerleri yansıtan Berkel’in 1955-1990 yılları arasındaki eserleri, Sabri Berkel Dönemler II (1955-1990) başlıklı sergiyle 17 Kasım-30 Aralık tarihleri arasında sanatseverlerle buluşuyor. Sanatçının 1930-1955 yılları arasındaki çalışmaları, Temmuz ayında Sabri Berkel Dönemler I (1930-1955) sergisinde yer almıştı.
1955, Berkel için çizgiyi yeni olanaklarıyla gündemine aldığı ve ilginç çözümler ürettiği yıldır. Hat sanatı ve yazı-resimler kadar, Klee’nin çizgiyle ilgili öğretilerinin de etkisi söz konusudur. Bu döneme tarihlenen Hacivat-Karagöz, Rondo, Endişe, Ritmik Desenler, çini mürekkebiyle çizgisel soyut portreleri, köşk tavan süslemesi, Göğe Doğru, Katedral, Bizans gibi adlarla sunduğu tablolarında çizgi, resmin en temel elemanıdır. Çizginin farklı kalite ve karakteri, sertlik-yumuşaklık kadar başlangıç ve bitiş arasında eli kaldırmaksızın devinimin sürekliliği, titreşimsel eğrileri anksiyetenin, duygudurumun iniş çıkışlarını ajitatif biçimde duyurur. Belki de ilk kez en dışavurumcu resimlerini bu dönemde yapar. 1962’lere kadar sürecek bu dönemde dışavurumsallık ve rastlantısallık egemendir. Huzursuz, endişeli, kaotik bir dönemdir bu. Zig-zag stili, dinamik, ifadeci çizgisel dili giderek kalın fırçanın daha serbest kullanılacağı, resim yüzeyinin üzerinden yırtılarak çıkartılmış izlenimi veren, bir tür dekupaj tekniğinin boyaya uygulanışı diyebileceğim daha lekeci bir düzenleme içinde, büyütülmüş kaligrafik ögelerin dinamizmi dikkat çekicidir.
Berkel, 1960’larda sert çizgisel zig-zag stilinden geniş fırça ve kalın boya etkisi veren daha serbest bir stille resmini saflaştırmaya yöneldi. Ancak Amerikan soyut dışavurumcuları gibi ne geniş fırça kullandı ne de kalın boya. Resim sehpasından indirdiği resimlerine eğilerek özenle çalıştı. Bu döneminde renkler soluklaştı, biçimlerin sert morfolojik yapıları bozuldu, yumuşadı, akıcı hale geldi, çizgi yok oldu ve kenarları düzensiz dairesel biçimler ortaya çıkmaya başladı. Saf Soyutlama, Leke, Resimsel Motif, Titreşim hatta Mehtap, Mehtaplı Kompozisyon gibi adlar vereceği, serigrafiyi, karışık tekniği, akrilik boyayı da kullanacağı Lekeci dönemine girdi..
Kolaj tekniğinin getirilerinden biri hiç kuşkusuz anonim, mekanik bir üretimin yolunu açmış oluşudur. Bu mekanikleşmeyi Berkel 1970 sonrasında tüm boya resimlerinde gerçekleştirecektir. Artık nesneye de gönderme yapmaz. Hiç bir eleman duyumsal ya da sosyal anlamlar yüklenmez. Ritmik form/motif tekrarları sıradan olanla sıra dışılığın, kolayla zorun, azla çoğun, mekanik, anonim, kişilik dışı/impersonal olanla yüksek estetik düzeyin sağlanabilirliğinin ifadesidir.