MÜMTAZ YENER RETROSPEKTİF
Ressam adı: Mümtaz Yener
Basımevi: Yapı Kredi, 2006
Türü: Katalog
ISBN: 975-08-1046-5
Sıra No: KTLG 028
Mümtaz Yener’in uzun sanat yaşamı içinde, toplumsal konular hep resimlerinin ana teması oldu. Ayrıntıcı üslubu ile usta işi figüratif yapıtlarında hep kalabalıkları işledi. Karıncaların yaşamındaki toplumsallık da sanatçıyı, bu yaratıkları resmettiği bir metafora yöneltti.
Toplumsal yapının temeline dayanan çok figürlü çalışmaları Neo-klasik bir üslupta gelişti. Makinalara ve karıncalara yönelişte de bu felsefe saklıdır. İnsan makinaya hükmedebiliyorsa, onu yeniden yaratabiliyor demektir. İnsan, makina ve karınca sanatçının renk ve şekil anlayışında çağdaş bir estetik yapı oluşturur.
Çalışmalarını bugün de aynı konular çerçevesinde sürdüren Yener, resim sanatına dair şunları söylüyordu: “Bütün görsel sanatlarda olduğu gibi, resim sanatında da sanatçının görevi sadece biçimsel görünüşün sağlamlığı ve yüceliğini sağlamak değildir. Resim sanatının biçimsel ve renksel özelliği yani tekniği, sanat tarihinin evrimine uygunluğu, ancak sağlam bir hayat görüşüne ve insancıl bir felsefe ile, topluma dönük duygusallığa ve heyecana dayanan bir hüner, bir ustalık olmalıdır.”
Mümtaz Yener’in yağlıboya ve desen çalışmalarından oluşan retrospektif sergisi YKY’de açıldı.
Mümtaz Yener’in yağlıboya ve desen çalışmalarından oluşan retrospektif sergisi, 6 Ocak’ta, Yapı Kredi Kâzım Taşkent Sanat Galerisi’nde açıldı. 9 Şubat’a kadar izlenebilecek olan sergide, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’ne girdiği yıldan itibaren sanat yaşamı süren Yener’in 65 yağlıboya, 65 deseni sanatseverlerle buluşuyor.
Mümtaz Yener’in uzun sanat yaşamı içinde, toplumsal konular hep resimlerinin ana teması oldu. Ayrıntıcı üslubu ile usta işi figüratif yapıtlarında hep kalabalıkları işledi. Karıncaların yaşamındaki toplumsallık da sanatçıyı, bu yaratıkları resmettiği bir metafora yöneltti.
Toplumsal yapının temeline dayanan çok figürlü çalışmaları Neo-klasik bir üslupta gelişti. Makinalara ve karıncalara yönelişte de bu felsefe saklıdır. İnsan makinaya hükmedebiliyorsa, onu yeniden yaratabiliyor demektir. İnsan, makina ve karınca sanatçının renk ve şekil anlayışında çağdaş bir estetik yapı oluşturur.
Çalışmalarını bugün de aynı konular çerçevesinde sürdüren Yener, resim sanatına dair şunları söylüyordu: Bütün görsel sanatlarda olduğu gibi, resim sanatında da sanatçının görevi sadece biçimsel görünüşün sağlamlığı ve yüceliğini sağlamak değildir. Resim sanatının biçimsel ve renksel özelliği yani tekniği, sanat tarihinin evrimine uygunluğu, ancak sağlam bir hayat görüşüne ve insancıl bir felsefe ile, topluma dönük duygusallığa ve heyecana dayanan bir hüner, bir ustalık olmalıdır.
Kâzım Taşkent Sanat Galerisi’ndeki Mümtaz Yener Retrospektif sergisi, hafta içi 10:00 19:00, cumartesi 10:00 18:00 ve pazar günleri de 13:00 18:00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek.6 Ocak’ta, Yapı Kredi Kâzım Taşkent Sanat Galerisi’nde açıldı. 9 Şubat’a kadar izlenebilecek olan sergide, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’ne girdiği yıldan itibaren sanat yaşamı süren Yener’in 65 yağlıboya, 65 deseni sanatseverlerle buluşuyor.
Mümtaz Yener’in uzun sanat yaşamı içinde, toplumsal konular hep resimlerinin ana teması oldu. Ayrıntıcı üslubu ile usta işi figüratif yapıtlarında hep kalabalıkları işledi. Karıncaların yaşamındaki toplumsallık da sanatçıyı, bu yaratıkları resmettiği bir metafora yöneltti.
Toplumsal yapının temeline dayanan çok figürlü çalışmaları Neo-klasik bir üslupta gelişti. Makinalara ve karıncalara yönelişte de bu felsefe saklıdır. İnsan makinaya hükmedebiliyorsa, onu yeniden yaratabiliyor demektir. İnsan, makina ve karınca sanatçının renk ve şekil anlayışında çağdaş bir estetik yapı oluşturur.
Çalışmalarını bugün de aynı konular çerçevesinde sürdüren Yener, resim sanatına dair şunları söylüyordu: Bütün görsel sanatlarda olduğu gibi, resim sanatında da sanatçının görevi sadece biçimsel görünüşün sağlamlığı ve yüceliğini sağlamak değildir. Resim sanatının biçimsel ve renksel özelliği yani tekniği, sanat tarihinin evrimine uygunluğu, ancak sağlam bir hayat görüşüne ve insancıl bir felsefe ile, topluma dönük duygusallığa ve heyecana dayanan bir hüner, bir ustalık olmalıdır.