İMANIN VE İKTİDARIN HİZMETİNDE İSLAM MİMARİSİ
Yazar adı: Henri Stierlin
Çeviren: Ali Berktay
Basımevi: Yapı Kredi, 2006
Türü: Araştırma
ISBN: 975-08-1158-5
Sıra No: MİM 046
*İçindekiler*
*Giriş* Gırnata’dan Agra’ya İslam’ın baş yapıtları.
*Bölüm 1* Biçimlerin Kaynakları / Hz. Muhammed ve caminin kökenleri. İbadethânenin bölümleri. İmparatorluğun birliği ve dini mezhepler arasında Atlantik’ten Hindistan’a kadar İslam’ın yayılması.
*Bölüm 2* Emevi ve Abbasi Klasisizmi İlk anıtlar ve kaynakları: Kudüs’te Kubbet’s-Sahra, Şam’da Ümeyye Camii, Kurtuba Cami-i Kebiri, İslam’ın Batı’daki mücevheri. Bağdat ve Samarra kentleri.
*Bölüm 3* İran, Anadolu ve Hindistan Gelişmesi İran’ın mimari mimarlık alanındaki ana rolü. Selçukluların akınları ve taş mimarisi. Delhi sultanlığı.
*Bölüm 4* Kahire, Gırnata ve Fasta En Parlak Çağ Fatımi halifeliği, Eyyubilerin Suriye’da, Memlukların Mısır’da büyümesi. İspan ve Fas’ta Nasriler ve Meriniler *
Bölüm 5* Timurlular, Safeviler ve Büyük Moğollar Timur dönemi, Semerkand’da her yerde boy gösteren çiniler ve Şah Abbas’ın yeni İsfahan’ı. Büyük Moğollar’da beyaz mermer ve kızıl kumaşı.
*Bölüm 6* Osmanlı Türkiyesi: Bâbıali Sanatı Bursa ve Osmanlı sanatının kaynakları. Sinan, Süleymaniye ile birlikte Kanuni Sultan Süleyman’ı yüceltip ardından Edirne’deki Selimiye’yi yaparak dönemini tamamlıyor. Durgunluk dönemi ve sonrasında yaratıcılığın gerilemesi.
Vahyedilmiş en son din olan İslam, 7. yüzyılda doğmuş ve ilk başlangıç döneminden itibaren görkemli bir mimari geliştirmiştir. Hz. Muhammed’in Medine’deki basit evinden başlayarak, bu yeni iman kendini yeni bir bina türü ile ifade eder: Mescid-i cami. İslam dünyasındaki inşa sanatı, fethettiği uygarlıkların bazı özelliklerini alıp kullansa da, gerek namaz mekânları gerekse sarayları ve kaleleriyle, olgunlaşmış bir estetik akım olarak kendini gösterir. Daha önce hiç görülmemiş biçimler ortaya çıkar. Mimarlar hipostil camiyi, eyvanı, mukarnasları, çıkma mazgalları, kubbeleri ve mihrabı kaplayan çini bezemeleri icat ederler. Hiç durmadan çeşitlenen bu dil her yerde bezemelerle, arasbekle, geometrik motiflerle, taşparmaklıklarla ve özellikle kutsal metinlerle kendini ifade eder. Mimarlık tarihçisi Henri Stierlin, Müslüman yapılarının bin bir biçimini betimleyip açıklarken, on yüzyılı aşkın bir süre boyunca görkemli bir atılım ve solukla yaşayan canlı bir sanatın hiç değişmeyen yanlarını ve sonsuz çeşitlenmlerini vurguluyor.
*Emeviler, Abbasiler, İranlılar, Selçuklular, Büyük Moğol İmparatorluğu, Osmanlılar İspanya’dan Hindistan’a kadar uzanan bir coğrafyada Kudüs’te Kubbetü’s-Sahra’yı, Şam ve Kurtuba camilerini, Semerkand’da Gur-Emir’i, Isfahan Camii’ni, Şalimar bahçelerini, Agra’da Tac Mahal’i, İstanbul’da Süleymaniye’yi inşa ettiler… 160’tan fazla belge…* (Arka Kapak)