BAUDELAIRE
Yazar adı: Jean-Paul Sartre
Çeviren: Bertan Onaran / Sait Maden
Türü: Biyografi
Basımevi: Payel Yayınevi, 1997
ISBN: 975-388-093-6
Sıra No: BYOG 028
“Baudelaire: kendisinin uçurum olduğunu hisseden adam. Gurur, sıkıntı, başdönmesi: kendini ta kalbinin derinliklerine dek gören, kimseyle kıyaslanmaz, kimsenin iletişim kuramayacağı, yaratılmamış, saçma, yararsız, tam bir yalnızlık içine bırakılmış, kendi yükünü tek başına taşıyan, tek başına varoluşunu doğrulamaya mahkum edilmiş ve durmadan kendi ellerinden kaçan, kendi avuçları arasından kayan, kendi içine dönüp gözleyen, ama, bir yandan da kendi dışında sonsuz bir kovalamacaya atılmış, dipsiz, duvarsız ve karanlıksız bir uçurum, öngörülmeyen ve de pek iyi bilinen, apaydınlıktaki bir gizem. Ne yazık ki, kendi imgesi de elinden kaçar. General Aupick’in oğlu, borçlu şair, zenci kız Duval’ın sevgilisi, Charles Baudelaire adında birinin yansısını arıyordu: bakışları insanlık durumuna takıldı. İçine korku salan bu özgürlük, bu nedensizlik, bu bırakılış, bir tek onun değil, her insanın payına düşen bir durumdur. Kendimize dokunabilir, kendimizi görebilir miyiz hiç? Aradığı bu tekil ve değişmez öz, belki de bir tek Başkaları’nın gözlerine görünür. Belki de kesinlikle dışarda olmak gerek bunun özelliklerini yakalayabilmek için. Belki de kendimizi için bir nesne gibi var olmuyoruz. Hatta belki de hiç mi hiç var olmuyoruz: hep gündeme getiririz kendimizi, hep erteleme durumunda kalır, durmaksızın yapmamız gerekir kendimizi. Baudelaire’in tüm çabası, hoşa gitmeyen bu düşünceleri kendinden saklamak olacaktır. Kendi “doğası” elinden kaçıp gittiğine göre, bunu kendini inandırmaya çalışmalı, kendi gözlerine yakalatmaya uğraşmalıdır kendini; kendisi için değil de bizim için kişiliğinin yeni bir çizgisi çıkar ortaya: Baudelaire kendi insanlık durumunu en derin biçimde duyup da, en tutkulu biçimde bunu kendinden saklamaya çalışan adamdır.”